Yurtdışında çocuk büyütmek

Yurtdışında çocuk büyütmek

Bugün biraz keyfim kaçıktı sabahtan. Anneliğimi sorguluyorum, yanlış olduğunu bile bile. Diyorum ki; neden bir başımayım ben? Herkesin bir yol göstereni var yanında, benim neden yok? Neden herşeyi kendi kendime öğrenmek durumundayım? Neden deneme yanılmalarla, kitaptan okuduklarımı gerçek hayata uyarlamaya çalışmakla, devamlı düşme kalkmalarla, iki adım ileri bir adım gerilerle uğraşmak zorundayım? Neden biri bana "bak işte bunu şöyle yapıvereceksin, ne kadar da kolay gördün mü" diyivermiyor? Zorlandığımda yardım edenim yok, yol gösterenim yok. Neden herşeyi en baştan ve kendim öğrenmek zorundayım ben?

Sonra düşündüm de, doğrusu belki de bu. Herkesin anneliği farklıdır, her çocuk farklı olduğu gibi.. Belki bazı insanlar gibi ananeler, babaneler, dedeler ya da süper bir bakıcı olsa yanımda, şimdi zorlandığım kadar zorlanmayacağım. Gideceğim bir cafe'de hiç düşünmeden bir saat, üç saat kalabileceğim. Ya da sadece hobilere ve kendime değil, işime gücüme, kariyerime, eğitimime falan da kafamı tam anlamıyla verebileceğim, yarı zamanlı yerine tam zamanlı "yetişkin insan" olabileceğim.. Ama o zaman da belki farklı sorunlarım olacak, bu sefer çocuğumu tam tanıyamayacağım, büyümesini bu kadar yakından göremeyeceğim, şimdi çocukluğunda zorlanmasam ergenliğinde daha çok zorlanacağım, yetişkinliğinde ilişkimizde zorlanacağım belki. Bilemem ki.. Çocuğunu başkasına büyüten, yine de arasındaki ilişki gayet iyi olan anneler de var. Bu ilişkilerin yapısını belirleyen temel bir kriter de değil ki. Zorlanmak ya da zorlanmamak biraz da şans, bunu hissetmek ya da buna takılmak biraz da kişilik yapısı belki de..

Yurtdışında olmanın çocuk büyütmek açısından bu anlamda belki ekstra bir yük getirdiği doğru ama burada da yurtta olan çok karışan akraba ve komşular derdi yok tabii. Bu büyük bir avantaj çünkü zaten anne kendi içinde bin tane farklı fikirle mücadele ediyor, herkes kendi doğrusunu bulana dek debelenip duruyor. Biraz kitap oku, biraz çevrendeki anneleri gözle, biraz deneyimli ya da profesyonel kişilerden fikir al ama bolca dene-yanıl. Bazen şunu şöyle yapayım diyorsun, bir de bakıyorsun o dediğinin tam tersini yapmışsın ve işe yaramış.. O nedenle, nasıl kimse kimseyi yargılamamalıysa, karşı taraftan özellikle istenmediği sürece kimse kimseye tavsiye de vermesin bence..

Neyse bugün noel; hıristiyan alemi için çok özel bir gece, kutlu olsun, hayırlara vesile olsun dilerim. Yukarıdaki sevimli tabaklardan brokolili olanını hazırladım, kayınvalidemde kutlayacağımız noel yemeğine götürmek üzere. Hepimize ağız tadı dileklerimle..