Öğrenen Anne en başta benim, sonra sürpriz bir şekilde sizlerin annelik rehberi oldu, bu beni gerçekten çok sevindiriyor. Geride bırakacağım eserle, isimle gurur duyuyorum. Sadece kızımı büyütmedim, beraber kızlarımızı oğullarımızı, aslında en çok da kendimizi büyüttük. Birbirimizden öğrendik. Sadece yazmadım, yorumladınız, sohbet ettiniz, en karanlık günlerimde "geçecek" dediniz, en aydınlık günlerimde benimle güldünüz, sevindiniz. Sosyal medyanın gücü burada işte.
Fakat bir de öbür yüzü var. Aslında "asosyal medya" demek lazım bu yüze. Benim için yazacağım konuları mesleki kitaplarımdan, internetten araştırmak, çok ince eleyip sık dokuyarak doğru bilgiye ulaşmak yani "özgün içerikli blog yazmak" önemliydi. "Mişli mışlı" ya da kopyala yapıştır, başkasının emeğini çal türü bir blog olsun istemediğim için emek verdim ve karşılığını aldım. Kuru bir blog olmasını istemediğim için içimi hayatımı açtım, samimiyetle yazdım, saklamadım ve onun da karşılığını aldım. Ama işin asosyal yanı beni zorlamaya başladı yani buraya günde 1 saat ayırıyordum ve bu başta çok kolayken, kızım büyüdükçe, tek başıma 7/24 yaptığım ebeveynliğin yanında bir de yarı zamanlı çalışmaya başlayınca, eşime, kendime zaman ayırmak isteyince, biraz zorlanmaya, ekranda geçirdiğim zamanı biraz "kayıp" olarak görmeye başladım. Ve eşimin, kızımın yanında kullanmadığım halde, onlardan ayrı ve iş/uğraş içinde olmadığım, tamamen kendime ayırabileceğim çok nadir anlarda (ne yazık ki doğru, çocuklar büyüdükçe layıkıyla ebeveynlik yapmak daha fazla zaman ve emek alıyor) hemen buraya koşturmak bana fiziken ve ruhen yük olmaya başladı. O nedenle Öğrenen Anne'yi tadında bırakmak kararı aldım ve sizler de bu zor ayrılığa hazırlık döneminde bana çok destek oldunuz, teşekkür ederim.

İşte bunu düşünmenizi istiyorum Öğrenen Anne için.. İyi ki varsınız, sayenizde çok şey öğrendim. Sağolun varolun! Sevgiyle, sağlıkla, huzurla kalın..