Dostluk ne güzel şey! Peki kavgalar?

Dostluk ne güzel şey! Peki kavgalar?

Dün 30 senelik dostumla konuşurken, onu Eylül'den beri görmediğimi ve ne kadar çok özlediğimi fark ettim. Düşünsene sevgili blog, 30 senelik dostum diyorum! (haydaaa, yani şu an 23 yaşımızda olduğumuz düşünülürse :P doğmadan tam 7 sene önce tanışmışız kendisiyle efem) Ay neyse, kısaca evet anaokulunda tanıştık biz Burcuş'umla ve kopmadık geçen onca yıllara nanik! Kardeşim derim, hiç abartmam.. Çok özlüyorum çoook.. Ama konu özlem değil..

Kızım artık "arkadaş" ne demek biliyor! Eskiden sadece çevresindeki çocukları ismen tanır, görünce sevinir, görmeyince sormazdı ama artık "arkadaşım" kelimesini kullanarak, başka çocuklardan ayırd ederek, görmediğinde sorarak, oyuncak telefonundan arayarak, beraberken anlamlı oyunlar oynayarak "tanış"lıktan daha farklı türde bir arkadaşlık yapıyor. 2,5-3 yaş arası biryerlerde "paralel oyun"dan "birlikte oyun"a geçilen bu özel günü görmeyi iple çekiyordum. Şahane bir dönüşümmüş gerçekten!

Maya'nın arkadaşım dediği çocuklarla oyun oynarken çok kibar, sevgi dolu ve paylaşımcı olduğunu gözlemliyorum fakat sadece "tanış" ya da oyun arkadaşı olan çocuklara ne yazı ki bu sıra aynı şekilde davranmıyor.. Kreşten önce, Maya oyuncaklarını paylaşır, hatta kendi eliyle verirken, kreşte geçen 3 ayın sonunda eve oldukça bencil bir çocuk olarak döndü! Kendi oyuncaklarını almaya çalışan küçük bebekleri itelemeye, yüksek sesle "hayır" demeye ve en kötüsü de bazı oyuncaklar için baya ciddi savaşlar vermeye başladı.. Yine de bu beni korkutmuyor çünkü "paylaşmamak" da bir gelişim dönemi ve bu dönem çocuğa "sahiplenmeyi" ve sahiplendiği eşya korumayı öğrettiği için gerekli. O nedenle Almanya'da genel olarak kabul gören anlayışı ben de benimsiyor ve çocukların oyunlarına ve krizlerine asla müdahale etmiyorum. Bırakıyoruz, kendileri çözsünler, çözümü kendi aralarında bulsunlar. Genellikle Maya bu tip durumlarda mesela biri bebeğini almaya yeltendiğinde sert bir şekilde "hayır" diyor ve bebeği göğsüne bastırıyor ama çocuk ısrar ediyorsa gidip bir başka bebek ya da oyuncak bulup çocuğa onu veriyor. Eğer siz araya girer olayı çocuğun yerine çözmeye kalkarsanız, çocuk her fırsatta ağlamaya ve "annneeeee" diye sizden yardım beklemeyi öğreniyor (yakın bir arkadaşımın yaşadığı bir durum) ya da agresifleşiyor vurmaya kırmaya başlıyor (paylaşılamayan oyuncağı hemen çocuğun elinden alıp hayır ille de birlikte oynayacaksın! diyen bir başka arkadaşımın yaşadığı durum). O nedenle inanın en güzeli hiiiiiç karışmamak ve çocuğun çözümü kendi bulmasına çalışmak.

Fakat daha önceki bir yazıda da anlattığım gibi, olay basit bir oyuncak kavgasından çıkıp fiziksel ya da psikolojik zarar vermeye dönme riski taşıdığı anda, ebeveynlerin mutlaka olaya el atmaları gerekli. Bu durumda işe yarayan teknikler şunlar:

- Karşısındaki çocuk bağırmaya başladıysa araya girip kendi çocuğunuza bakarak "Arkadaşın oyuncağı alamadığı için çok sinirlendi ve bağırıyor. Bu yanlış bir davranış, bağırdığı zaman oyuncağı alacağını sanıyor ama bağıran kişi oyuncağı alacak diye bir kural yok!" dersiniz ve diğer çocuğa bakarak eklersiniz "halbuki bağırmadan sana lütfen birlikte oynayalım mı deseydi, sen de onunla oyuncağını paylaşırdın, çünkü birlikte oynamak çok eğlencelidir" dersiniz. Burada önemli olan, çocuğunuzun bağıran ocuktan korkmamasını, bağıran çocuğunsa bağırarak çözüm elde edemeyeceğini anlamasını sağlamaktır. Bazen çocuklar sizin dediğiniz şekilde oyuna devam ederler, bazense birlikte oynamak istemezler. O zaman "şu an oyuncak x'te ve onunla bir süre yalnız başına oynamak istiyor, oyunu bitince sıra y'ye gelecek" diyip çocukları ayırmak ve diğer çocuğun dikkatini başka bir oyuncağa dikkat çekmek ve "beklemelisin" demek yerinde olur.

- Çocuğunuzun ne olup bittiğini anladığından emin olmalısınız çünkü bazen çocuklar hislerini anlatamazlar ya da doğru sözcükleri bulamazlar. Mesela "Elinden oyuncağın alındığı için çok üzüldün ve sinirlendin. Bu nedenle ağladın. Haklısın. O çocuk elinden oyuncağını almamalı, lütfen bana verir misin demeliydi. Fakat belki o çocuk bugün kötü bir gün geçiriyordur, belki uykusunu almamış ve yorgun olabilir ya da karnı çok acıkmıştır, ya da belki bir başka çocuğa sinirlenmiştir. O nedenle hatalı davranmış olabilir. Sen de ona yüksek sesinle ama bağırmadan "hayır, bu oyuncakla şu an ben oynuyorum. Oyunum bitince, biraz sonra sana vereceğim, biraz bekle" diyebilirsin." gibi..

- Şiddet ya da haksızlığa maruz kalan çocuğunuz ağlamaya başladıysa lütfen kucağınıza alın, susturmaya değil sakinleştirmeye çalışın, ne olup bittiğini baştan sona anlatın ve özellikle duygulara ve neden sonuç ilişkilerine vurgu yapın. Ve en önemlisi, bırakın bir süre ağlasın çünkü göz yaşlarının iyileştirici gücünü azımsamamak lazım..

- Ve son olarak; şiddet gösteren kendi çocuğunuzsa, aynı bu yazılanların onun için de geçerli olduğunu, şiddet göstermesine asla izin vermeyeceğinizi ona öğretin.

Maya ile diğer çocuklar arasında yaşanan çatışmalarda ben bu yöntemleri kullanıyorum ve şu an kendisine agresifçe yaklaşan büyük çocuklara bile elini kavşakta duran trafik polisi gibi kaldırıp "HEY, dur. Hayır! Bu şekilde davranamazsın!" diyor ve gerekirse "bu benim oyuncağım, bekle" diyerek arkasını dönüp emin adımlarla ortamdan uzaklaşıyor. Onu bu şekilde "bir büyük gibi" davranırken gören çocuk da sanırım bu "otorite" karşısında şaşırıyor ve ona büyükmüş gibi saygı göstererek, durumu kabul ediyor :D

Ne yazık ki bazı anne babalar çocuklarına bunu öğretmek yerine olaya müdahale etmeyi seçiyorlar. Dediğim gibi, fiziksel ya da psikolojik bir sataşma, zarar verme söz konusu değilse, bu doğru bir davranış değildir ve sizin "afedersiniz, lütfen çocukların arasına girmeyelim, onlar şu an birbirleriyle oynuyorlar, bizimle değil" demeniz gerekebilir. Fakat iş vurma kırmaya doğru gidiyorsa, mutlaka araya girilmeli ve öncelikle kendi çocuğunuz korumaya alınmalı (vuran çocuğu sabitlemek ve vurulan çocuğu kucaklamak, rahatlatmak) ve sonra diğer çocuğa ve gerekiyorsa ailesine konuşarak ve doğru davranış gösterilerek müdahale edilmelidir.

Tabii ki nadir durumlarda bazı aileler çocuklarından da beter çıkıp haksız oldukları ölçüde dayılanabiliyorlar. O zaman da olayı uzatmamak, "bu şekilde örnek olmanız ne kadar acı, ilerde çocuğunuz sizden daha cüsseli olacak ve size de bağırabilir, vurabilir, bu günleri düşünür pişman olabilirsiniz" demek ve "cahile dil dökmektense, susmak ve ortamı terk etmek" yöntemi çok daha iyidir.. Unutmayın, siz nasıl bazı insanlarla arkadaş olmak istemiyorsanız ve onlardan uzak duruyorsanız, çocuğunuzun da kendi seçimlerini yapmasına ve istemediği kişiyle oynamak zorunda olmadığını öğrenmesine izin vermelisiniz.