Bilindiği gibi organ nakli günümüzde ortaya çıkmış yeni meselelerdendir. Bu hususta Türkiye’nin de resmen üye olduğu İslâm Fıkıh Akademisi’nin 6 - 11 Şubat 1988 günlerinde Suudî Arabistan’ın Cidde* kentinde aldığı bir karar vardır. Kararda yer alan hükümler, günümüzde İslâm ulemasının genel kanaati mahiyetindedir. Gerekçesine yer vermeden kararı buraya alıyorum.
Aynı Vücut İçinde Nakil:
Bir kimsenin bir organı kendi vücudunun başka bir yerine nakledilebilir. Yeter ki elde edilecek faydanın meydana gelecek zarardan çok olacağı kesin bir kanaat haline gelmiş olsun. Bu işlem, olmayan bir organı oluşturmak ya da bir organın normal şeklini almasını veya ondan beklenen görevi yapabilmesini sağlamak gayesiyle yapılabilir. Böyle bir nakil vücuttaki bir kusurun veya kişiyi ruhen rahatsız eden bir çirkinliğin giderilmesi için de olabilir.
Kan ve Deri Nakli:
Kan ve deri gibi vücudun yenileyebileceği şeyler bir insandan diğerine nakledilebilir. Bunu yapabilmek için verici durumda olan kişinin tam bir ehliyet sahibi, yani reşit olması ve nakli gerektirecek meşru sebeplerin mevcut olması icabeder.
Yaşayan Birinden Organ Nakli:
Hasta olduğu için bir kişiden alınan bir organın işe yarar bölümleri bir başkasına nakledilebilir. Mesela hastalığından dolayı çıkarılan bir gözün merceğini başkasına nakletmek caizdir.
Kalp gibi, kişinin yaşaması kendine bağlı organlar yaşayan bir kimseden diğerine nakledilemez.
İnsan bazı organları olmadan da yaşayabilir. Ama onların büsbütün olmaması vücudun bir kısım temel fonksiyonlarını yapamamasına sebep olur. Her iki göz merceğinin de nakledilmesi gibi. Canlı bir kimseden yapılacak böyle bir nakil haramdır.
Ölüden Organ Nakli:
Kişinin yaşaması veya vücudunun bazı temel fonksiyonlarını yerine getirmesi kendisine bağlı olan organlar bir ölüden alınıp nakledilebilir. Bunun için ya bizzat ölünün vasiyetini ya da varislerinin onayının olması gerekir.
Organ Satışı:
Hiç bir durumda organ satışına cevaz satışına verilemeyeceği ittifakla kabul edilmiştir. Çünkü her ne sebeple olursa olsun bir insanın organı satışa konu olamaz.
(* İslâm Fıkıh Akademisi Dördüncü Dönem Toplantısı Karar No: 1, Cidde 18-23 Cemaziyelâhir 1408 - 6-11 Şubat 1988.)
0 yorum: