Biraz geç kaldık, aslında 9kg olduğunda bir üst sınıf yeni koltuğa geçilebiliyormuş. Bu sıra düğün dernek seyahat derken anca belimizi doğrulttuk söylemesi ayıp. Hala da bekletiyorduk, "15 aya kadar çocukların yüzleri arkaya dönük seyahat etmeleri daha uygun" dedikleri için ama artık bebeklikten tıfıllığa terfi eden Maya, anakucağı tipi oto koltuğunda ters oturma olayına pek sıcak bakamamaya başladı. E tabii yine Türkiye'den beri :D Ay yeter taktın kafayı Türkiye'ye, görmemişin çakma evropalısı diyeceksiniz biliyorum ama dedim ya, Türkiye'ye götürdüğüm çocukla geri getirdiğim çocuk kesinlikle aynı çocuk değil diye. Vallahi doğru yani (ay suçlu yok, suç da yok bir kez daha belirteyim, hassas dönem ya da şanssızlık oldu diyelim, tabii ki Türkiye'ye gitmek güzel birşey, seviyorum caĞnım ülkemi ve ailemi! Hem de ailem bu yazılardan alınacak, nem kapacak diye korkuyorum, koltuğu da onlar aldı zaten, keselerine bereket.. Tamam sustum artık, yaşasın Türkiye).
Neyse çocuk, artık 0 numara oto koltuğunda oturmuyor azizim. Ağlıyor, boynunu döndüre döndüre, aynı bir kaplumbağa misali "şöfeeeer" hanıma/beye bakmaya, gözleriyle bizi utandırmaya, içler acısı halini başımıza kakmaya falan kalkıyor. Olay tehlikeli bir hal aldı. Sağolsunlar annemler açık çek yolladılar hatta "iki tane alın, birini de bize getirin, her sefer gidiş gelişte taşımayın" dediler (zengin evin fakir kızı olduğum için yapmadım öyle birşey, bir tane aldım edebimle ama aslında fena fikir değil Türkiye'de de bir oto koltuğu bulundurmak çünkü sık sık gideceğiz - evet valla gideceğiz yani söz). Velhasıl hemen hummalı bir araştırmaya giriştik. Maksat "yevru"muz için en iyisi olsun.
İki süper aday var bu alanda; ilki Maxi Cosi (Pearl), ikincisi ise Römer (Duo Plus). Biz hem konfor hem de Alman TÜV servisinin güvenlik test sonuçlarından tam puanla çıkması nedeniyle Römer Duo Plus aldık. Allah kazasız belasız kullanmayı nasip etsin, çok severek kullanıyoruz. Çok rahat, konforlu, oturma ve yatırma ayarları mevcut, emniyet kemer sistemi çok güvenli ve boynu falan kesmiyor, yumuşak. 9-18 kilo aralığında kullanılıyor (yani yaklaşık 4 yaşa dek). Ayrıca yeni arabaların hepsinde bulunan "isofix" emniyet sistemi mevcut, yani sadece emniyet kemeriyle değil, direkt koltuğa fikslenerek kullanılıyor ki bu da Allah korusun herhangi bir kazada çok fark yaratan bir sistem. Lakin bizde Audi A4 var ve bu arabanın isofixi yokmuş, YUH yani Audi, bir de mottosu "Teknoloji bazında avantaj". Kıçımı ısıtacağına bebeğimi korusan daha iyi olacaktı ama neyse kıçı da ısıtmak önemli tabii bu karlı memlekette. Yine emniyet kemerine bağlama sistemiyle kullanıyoruz ama isofixe boşu boşuna para vermiş olduk, siz koltuğu almadan arabanıza bakın, sonra kocaya çemkirmeyin derim..
Bu arada, Amerika'nın bir çok eyaletinde ve Avrupa'nın bir çok ülkesinde 15 aya dek çocukların otokoltuğunda yüzleri arkaya dönük seyahat etmeleri zorunluluğu var ve bu zorunluk yeni yasalar çerçevesinde çok yakında 2 hatta 4 yaşa terfi edecek. Hatta İskandinavya'da şu an yürürlükte bu 4 yaş yasası. Evet, doğru duydunuz 4 yaş! Araştırmalara göre, çocuğun başının arkaya dönük olması, baş boyun yaralanmalarını ciddi oranda azaltıyor ve omurilik zedelenmeleri riskini düşürüyormuş. Yani "çocuğunuzun sıkılıyor olması ya da omurilik zedelenmesi, seçim sizin!" diyecek Evropa amca bize.. Çocuğumuz yüksek düzeyde sıkılan bir çocuk haline geldiği için, o 2 yaşına gelene dek bu yasanın çıkmamasını umuyorum, tipik Türk mantığı işte! Lakin siz bilinçli ebeveynler böyle yapmayın ve iki yöne de döndürülebilen koltuk sistemlerini tercih edin lütfen.
Daha fazla bilgi için buraya tıklayınız.