Lakin sonra düşündüm, sadece kesme şeklinden değil, ayakkabıdan da olabilir. Kaloriferler yandı çok şükür, ev bizim yerden ısıtmalı olunca attık ev ayakkabılarını, çoraplarla coşuyoruz. Ev ayakkabısını oyun grubu ve soğuk ev ziyaretleri dışında sevmiyorum zaten, Maya'ya kalsa (ki kalıyor da genelde) çıplak ayak dolanacak her daim. Avustralya'da yaşarken yollarda çıplak ayak dolanan çocuk ve yetişkinler görmüştüm, tabii orda sokaklar her sabah yıkanıyor, bazen ayakkabı sıkınca ben de çıkarıyordum inanın ayaklarınız neredeyse tertemiz kalıyor. İklim de uygun zaten offf (her kış başı bana neden Avustralya'dan Avrupa'ya döndük ki hissi gelir). Yazın aslında elimden geldiğince çıplak ayak dolaş(tır)ıyorum ama yaz dışında burda olmuyor. Neyse dağıldık.. Ayakkabıdan da olabilir dedim çünkü şu an giydiği ayakkabı ayağına tam geliyor (önde hatta biraz boşluk da var) ama kalın çorapla giyince küçük gelebileceği aklıma gelmemiş. O da bişey demedi yani ama baktım evet, ayakkabı küçülmüş. Ayol 2 ay giymedi bu ayakkabıyı, gerçekten çocukların giydikleri haram.
Gittik pabuç bakmaya. Türkiye'de de olan Deichmann'dan Elefanten marka ayakkabılar benim hoşuma gidiyor. Hem yumuşak, rahat, hem de sevimli. Fiyatlar da iyi. Lakin hatunla benim zevkim hiç uymuyor. Ben şöyle karda da giyilecek su ve soğuk geçirmeyen bir bot bakıyorum, o gidiyor pembe bakıyor. Ben özellikle bağcık yerine çıtçıtlı bakıyorum, o gidiyor pembe bakıyor. Ben yandan fermuarı olsun da kolay giyilsin diyorum, o gidiyor pembe bakıyor. Çok güzel bir bot buldum, grili hafif mavisi var, daha giydirmeden başladı "nein nein nein!". Seçtiği pembeleri görseniz kusarsınız, o derece cartlak. Sonunda bir kısa bot bulduk (yukardaki), ne fazla pembe, ne de pembesiz diyelim. Giydi. Yürüdü. Aynaya gitti. Ortadaki masaya tırmandı. Tamam. Nein! denmediyse oley. Sonra gitti, 2 tane 4-5 yaşlarında baştan aşağı pembe giyinmiş kıza yaklaştı, ayağını havaya kaldırdı, parmağıyla botu ve özellikle de yandaki pembe yıldızı işaret etti ve "dnay mno druni nana tompi gumgum" gibi bişeyler dedi ve üçü birden başladılar gülmeye! Nası yani yaaaaa?!? N'oluyo?!? Daha 1,5 yaşında bile değilsin kızım sen, bu ne bu?!? Şok içindeyim.
Ayakkabıyı aldık. Eve geldik. Beyaz Atlı Prens yanındaki pembeyi görünce tek kaşını havaya dikti, biliyor ne kadar pembe sevmediğimi. Hiç sorma dedim.. Evde de giydirdi hemen, görseniz yürümesi bile farklı, havan batsın yandan pembeli haspam!