Bir 2 yaş klasiği: Kabızlık

Bir 2 yaş klasiği: Kabızlık

Bu sıra bizim çevrede bir kabızlık moda oldu dostlar, ayol kime sorsam çocuğu kabız. Oyun parkları kıpkırmızı ve ekşi suratlarla ıkınan tosuran ağlaşan çocuk dolu. O yana bakıyorsun bir çocuk poposunu tutmuş bağırıyor, bu yana dönüyorsun bir başkası dizlerini karnına çekmiş yere çömelmiş haykırıyor, aşağı bakıyorsun komşunun oğlunun tuvaletten acı dolu çığlıkları yükseliyor, yukarı bakıyorsun masum yavrun sana içli köfte gözlerle bakıp pıtır pıtır gözyaşı döküyor.. İçimiz kaldırmıyor vallahi, devlet bize bakmiyir, büyüklerimiz buna bi çözüm bulsun. Halimiz perişan.

2 yaş çocuğunuz varsa, kabızlık ana gündem konunuz; eşinizle ya da bebetodaşlarınızla kaka muhabbeti yapmadan geçirdiğiniz bir gününüz yok demek. Daha geçen gün kişisel gurum "unmumsy mum" bile bu dertten muzdaripti, "siz hiç başka bir insan evladının kaka yapmasına yardım ettiniz mi, daha ne kadar dibe batabilirim söyleyin bana?!?" diye yakınıyordu.. Zavallı kadıncağız, evladı bilfiil ağzına etmiş analar güruhu bile kendisine yüz ekşitti, öyle diyeyim size. 

Biri bu çocukları durdursun. ay yok durdurmasın, hızlandırsın (yok bu da olmadı), ha yumuşatsın evet evet yumuşatsın. Yumuşacık olsunlar böyle teddy gibi, ohhh sokalım bastıralım bağrımıza. Ama yok. İlla tutacaz, bırakmayacaz. Ay ne kıymetli kakaymış bu, kıymelimsss, vazgeçilemesimsss (Gollum, bildiniz mi?)

Niye 2 yaş çocuğu kabızlıktan muzdarip, açıklayayım size. Boşuna psikoloji okumadık heralde. Bu yaşta çocuklar artık yavaş yavaş benlik bilinci geliştirirler, bedenlerinin ve sahip oldukları diğer canlı cansız muhteviyatın farkına varırlar ve en önemlisi de davranışlarının dünya üzerinde bazı farklar yarattığını keşfederler (yirim sizi, halbuki şu evrende bi toz tanesi bile değilsiniz ama, gel de anlat..) Dolayısıyla, "kaka tutmak" bir başkaldırıdır! Yaşasın kaka tutmanın gücü, yaşasın totoların kardeşliği! Bir de fizyolojik durumlar biner bunun üstüne; 1,5-3 yaş arası neredeyse tüm çocuklar bir "yemek seçme dönemi"nden geçerler, tek yönlü ve genellikle son derece lifsiz beslenme sonucunda kabızlık kaçınılmazdır. Bir de diş çıkarma var ki, en yiğit pehlivanı totosundan pırlanta çıkartır eder.. İşte bu noktada çocuğun "bireyselleşme süreci" ile "fizyolojik değişimler" bir araya gelir; olur sana nurtopu gibi bir kronik kabızlık. Sorun kendi ananıza, 2 yaşında siz de kabızdınız işte. Nooldu hani, öğrendiniz zamanla dünyanın kaç bucak olduğunu, tut tut nereye kadar kontrolü elinde tutacaksını, saldınız gitti (bakınız her ebeveynin yaşadığı o muhteşem an: lazımlıkta boncuk bulma halleri, hadi tuvalette çekilmiş fotosu olmayan kafama terlik fırlatsın burdan).

Rahat olunuz, geçecek inşallah. Modern psikolojinin yüzü suyu hürmetine hala arkasından dil çıkaramadığı Freud bile demiş, yaş 3 olsun, bitecek bu anal dönem, tünelin ucunda ışık var ışık.. Sonra gelsin fallik dönem, anaokulu tuvaletlerinde öpüşmeler, birbirine kuku göstermeler falan, daha oraya girmeyelim, zamanından önce korkmayalım. Geleceeeek, hepsi gelecek.. Dur daha dur, 2 yaşla başa çıkamıyorsun daha, başına neler neler gelecek (Mahallenizin Maydonoz Teyzesi Öğrenen Anne). 

Birkaç nokta var lakin, iş Unmumsy Mum'ın bulunduğu noktaya varmadan rahatlatalım yavrularımızı. Bol meyve, meyve suyu, kuru meyve, komposto ve bol bol bol su; işin sırrı bu. Ama benim gibi bebeğe su içirme konusunda çok zorlanıyorsanız, bir sır vereyim de iki dua edin arkamdan: Şerefe! Valla bak, bebeğin bardağına suyu koyun, kendinize de alın birer bardak, şerefe ve bardakları birbirine vurup çin çinnn yapmayı öğretin. Hatta ne kadar çok insan varsa, ne kadar tanımadığınız yabancı insan varsa o kadar seviyorlar bu işi. Bir süre sonra önüne gelenle bardak tokuşturan, bu sayede de iki yudum bile olsa su içen bir çocuğunuz oluyor. Biz Maya'ya 1 yaş civarında öğrettik bu şerefe işini ve abarttık, ne zaman dışarda yesek içsek Maya masaları dolaşıp herkesle bardak tokuşturuyor. Sıfır süt ve günde sadece 500-600ml meyve suyu karışık su içen, bunun üzerine bir de maksimum düzeyde bireyselleşme delisi olan bir çocuğum olduğu için, su içirme konusunda ne ipucu varsa Mr.Hankey rızası için paylaşmanızı rica ediyorum!