Çok okuyan biri olarak, çocuktan sonra okuma alışkanlığım değişmedi. Zaman yaratmak da, mekan yaratmak da bence bizim elimizde. Çocuğu emzirirken, uyuturken, uyuduğu zamanlarda okurum ben. Bazen klasik kağıt baskı kitaplar, bazen kindle'da elektronik kitaplar, bazen sosyal medya, bazen dergi, bazen mesleki yazılar. Hiç fark etmez. Mümkün olan her an okurum.
Kızım da okumayı sevsin isterim ama nice çok okuyan aileden sırf buna inat olsun diye, hiç okumayan ve kitaplara öfke duyan çocuklar çıktığını gördüğüm için, fazla da ısrarcı değilim tabii. Onun yanında çok okuduysam da, ilk 1 sene ben Maya'ya kitap vermedim. Ne gereği var ki, zaten versem anlamayacaktı. Emekleme döneminde bir iki kitap aldık, ulaşabileceği yerlere koyduk, kenarını emmek dışında ilgisini çekmedi.
1 yaşından sonra bu birden değişti. Kitaplardaki renkler ve resimler yavaş yavaş ilgisini çekmeye, gerçek hayatta gördüğü eşyaların orda resmedilmesi onu şaşırtmaya başladı. Bunu fark ettiğim anda da her 3 haftada bir yeni kitaplar almaya, kütüphanelerden kiralamaya ve arkadaşlarla değiştirmeye başladım. İlk başta şu üsttekiler gibi çok büyük ve iki renk kontrast resimleri olan, hatta dokunma duyusuna yönelik kitaplarla başladım, sonra yavaş yavaş alttakiler gibi daha küçük resimli, hikayeli kitaplara geçtim. Zaten kitapların dış tarafında yaş aralığı oluyor, ona göre ve özellikle Maya'nın o dönem ilgisini çeken nesne ve durumlara göre seçiyorum. Bir kitaba ilgisi 1 haftada geçebiliyor, diğer bir kitap ise kütüphanemizde kalıcı rafında yerini alıp her gün defalarca okunabiliyor.
Yürümeye başladıktan sonra, içine tüm kitaplarını koyduğumuz ağzı açık olan kutusunu göreceği bir yere koyduk ve o kendisi hangi kitabı istediğine karar verdi, gitti aldı ve gelip kucağıma kuruldu (bazen hepsini sırayla elden geçirdik). İlk başlarda kitabın sayfalarını gelişigüzel çevirmesine de ters tutmasına da ses etmedim çünkü çocuk gelişiminde çocuğun gösterdiği yolu takip etme anlayışını (respectful parenting) benimseyen bir anneyim. Zamanla o da öğrendi kitap nasıl tutulur, okunur ve dikkat süresi, odaklanma becerisi arttı.
1-1,5 yaş civarında Maya ile kelimenin tam anlamıyla delirdiğimiz, şu üstteki kitaplar serisi oluştu, Bizzy Bear. Ya da buradaki adıyla Benny Bär (Ayı Benny). O ne karizma, o ne maceralar adamı olmak, o ne en gidilmez yerlere gitmek, en yapılmaz işleri yapmak.. Hem de tam Maya'nın sevdiği tipte; kısa boylu, tombul, güleç yüzlü ideal bir errrrkek! Yalnız Benny'nin kötü bir huyu var, hiç bir işte dikiş tutturamıyor. Her yolu denedi garibim, itfaiye, hayvanat bahçesi, gemi kaptanlığı (aslında bunun sonunda içi altın dolu bir sandık da buldu ama haydan gelen huya gitti, o kadar parayı nerde harcadı bilemem ama bak yine elinde süpürge çiftlikte ahırları süpürüyor işte). Ama maceracı bir erkek, bu huyunu beğeniyoruz ailecek. Bir de çok seyahat ediyor, yeni dostlar ediniyor. Özellikle oyun parkında ya da tatilde olduğu maceralarına çok güldük, tam iki sayfa boyundaki dev timsahla tanışması ve bu maceradan bir diş izi almadan kurtulabilmesi ise yüreklerimizi hoplattı. Velhasıl çok tavsiye ederim bu seriyi :) Çizerinin diğer kitapları için de buraya tıklayabilirsiniz.
1,5 yaşında Maya ile yarım saat kitap okuyabilir hale geldik. Özellikle dil gelişimi başladığında, üstteki gibi resimli bebek sözlüğü türü kitaplar çok hoşuna gitmeye ve kendi parmağıyla işaret edip nesnelerin adını sormaya ve papağan gibi arkamdan tekrarlamaya başladı. Tekrarlama konuşmanın bir basamağı ama çocuğun kelimeyi gerçekten öğrenebilmesi için o kelimeyi farklı ortamlarda doğru şekilde kullanmaya başlaması gerekiyor. Bu süreci hızlandırmak için, mesela resimde bir mandalina varsa, evdeki mandalinayı alıp resimle aynı olduğunu çocuğa göstermek çok olumlu sonuçlar veriyor. Aynı şekilde, kelimelere şarkılar uydurarak da okuma süresini ve ilgisini arttırabilirsiniz. Almanca'nın yanı sıra, İngilizce ve Türkçe kitaplar da alıp, kitapları farklı dillerde okumak da tabii çok çok önemli olduğu için bu dönemde üç dilden kitaplarla kütüphanemizi zenginleştirmeye devam ettik.
Ve son güncellemem; 2 yaşına 2 hafta kala şu üstteki kutudan kutuya giren kedili kitaba ve kuzenimin taaa Amerika'lardan gönderdiği çok satanlar listesinin bir numarası rengarenk yuvarlaklarla bezeli ve her sayfada "şimdi kırmızıya bas, şimdi sarının üstüne iki kez tıkla" gibi komut-oyunlar olan keyifli kitaba takılmış halde :) Özellikle bu sonuncusu ikimize birlikte çooook uzun zaman geçirtebiliyor (tipik 2 yaş çocuğunun 5dk'da bir oyun ve aktivite değiştirtme huyuyla mücadele için birebir!) tıkanıp kalan anne babalara tavsiye ederim.
Görünen o ki, 2 yaştan itibaren normal, bildiğiniz çocuk kitaplarına geçeceğiz. Bu üstteki gibi etik değerleri anlatan, duyguları, davranışların neden sonuçlarını işleyen uzun ve karışık hikayeli kitaplar ancak bu yaştan itibaren anlam kazanmaya başlıyor çünkü. Bol bol hikaye okuyacağız, resim ve yazı göreceğiz. Okul öncesinin kesinlikle içinde eğitim, öğretim olmadan, sadece "farkındalık yaratma"ya ve hikayeden, oyundan zevk almaya yönelik adımlarını atacağız beraber. Bu döneme geçişi hızlandıran bebek kitaplarında sadece resimlere değil, yavaş yavaş yazılara, numaralara alıştırmaya çalışmak bu nedenle de önemli, eğitici olmadan zevk alma davranışı kazandırmaya dikkat edilmeli.
Ve son olarak; işte bizim bu haftaki başucu kitaplarımız yanda :) Bunlarla uyuyor, bunlarla uyanıyoruz bu hafta. Bazen hızımızı alamıyor, bir de yanındaki bebeğe anlatıyoruz hikayeleri uzun uzun, mesela hikayede tavşan ayağını kaldırmışsa biz de ayaklarımızı kaldırarak falan :) Hatta bazen kendi bir kitap alıyor eline, bana da kendi kitabımı veriyor ve "oku oku!" diyor, ikimiz yanyana yatıp tek başımıza kitaplarımızı okuyoruz. Daha ne isterim ben bu bücürden?! Hep böyle sevsin, böyle çok çok okusun inşallah. Okumak, küçücük bir odada insana evrenin kapılarını açar çünkü......
1-2 yaş aralığında üç dilli büyüyen çocuk için özellikle her eve lazım türü kitap önerilerim ise (ilk önerim tabii ki kütüphaneye, okuma gruplarına üye olup, bol bol kitap değiştirmek. Bu dönemde bol kitap satın almak bence gereksiz çünkü, ancak bir kitabı okuyup okuyup çok beğenirseniz satın alırsınız, saklarsınız kütüphanesinde bence) şunlar (yeni kitaplar keşfettikçe listeyi güncelliyorum):
- Das kleine Raupe Nimmersatt (Yazar: Eric Carle, Yayıncı: Gerstenberg)
- Piep Piep Piep (Yazar: Soledad Bravi, Yayıncı: Moritz Verlag)
- Bebek dokun öğren serisi, Oyun Zamanı (Türkçe, Pearson Education Yayıncılık)
- Who am I? Baby Animals (Dorling Kindersley Limited)
- Babys erstes Fühlbuch (Usborne Yayıncılık)
- Bizzy Bear Series (Yazar: Benji Davies, Xenos Yayıncılık)
- Pisi Kedi Serisi (Türkçe, Yazar: Lara Jones, İş Bankası Yayınları)
- Bebek Kitapları Serisi (Türkçe, Nesil Yayınları).
- Mein Einschlafbuch (Yazar: Kerstin M. Schuld, Carlsen Baby Pixi Yayıncılık)
- Pop-up Klappenbuch Bauernhof (Dorling Kindersley Yayıncılık)
- Meine erste ministeps Bibliothek (Yazar: Monika Neubacher-Fesser, Yayıncı: Ravensburger)
- Sachen Suchen serisi (Yazar: Susanne Gernhaeuser, Yayıncı: Ravensburger)
- Jakob serisi (Yazar: Nele Banser, Yayıncı: Carlsen)
- Meine liebste Puppe - Erste Bücherspass serisi (Yazar: Doris Rübel, Yayıncı: Ravensburger)
- Der Hase mit der roten Nase (Yazar: Helme Heine, Yayıncı: Beltz & Gelberg)
- My cat likes to hide in Boxes (Yazar: Eve Sutton, Yayıncı: Puffin Books)
- Press Here (Yazar: Herve Tullet, Yayıncı: Chronicle Books)